TÜRKİYE’NİN ORNİTOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ ve ORNİTOFAUNASI
İlkbahar ve sonbahar göçlerinde, Avrasya ile Afrika arasındaki en önemli göç yollarından birisi Türkiye üzerinden geçmektedir. En önemli dar boğazlar ise güneyde Hatay-Belen geçidi, kuzeybatıda İstanbul Boğazı ve kuzeydoğuda Kars-Ardahan geçididir. Kuzeybatıdaki geçişler en fazla İstanbul üzerinde yoğunlaşır. Kapıdağ Yarımadası da, süzülen türlerin göç dönemlerinde yoğunlaştıkları alanlardan biridir. Kuzeybatıdaki en önemli geçiş güzergahlarından biri de Çanakkale boğazıdır. Bu geçiş güzergahları Türkiye’nin ornitolojik açıdan kritik bir noktada bulunmasını sağlamaktadır.
Her yıl ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde Türkiye’nin de içinde bulunduğu Batı Palaerktik bölge ile Afrika kıtası arasında düzenli ve milyarlarca kuşun katıldığı büyük ölçekli kuş göçleri meydana gelmektedir. Türkiye’ nin batısında ise iki dar boğazdan birini oluşturan Çanakkale Boğazı kuş göçleri açısından kritik bir noktada bulunmaktadır.
Palaerktik bölge’nin bir bölümünü oluşturan Türkiye coğrafi konumu itibariyle, Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasında, İstanbul-Çanakkale Boğazları, Artvin-Borçka ve Hatay-Belen geçidi ile üç önemli darboğaza sahip ayrıca iki büyük su engeli oluşturan Akdeniz ve Karadeniz arasında can simidi gibi uzanan Anadolu sayesinde kuş göçü açısından önemli bir köprü olagelmiştir. Sonbahar ve ilkbahar göçlerinde birçok kuş türü ülkemizi geçit bölgesi, beslenme alanı, kışlama veya üreme alanı olarak kullanmaktadır. Göçmen kuşlar, zorunlu olarak gerçekleştirdikleri göçler ile üreme bölgelerine ulaşırlar ve soylarının devamını sağlarlar.
Türkiye hem süzülen kuşlar hem de aktif uçucuların göç rotaları üzerinde bulunur. Ülkemizdeki çok sayıda iç ve kıyı sulakalanları göçmen kuşlar için önemli yakıt ikmal merkezleri oluştururlar. Farklı iklim özelliklerinin aynı anda etkin olmaları ve kıyı bölgelerinin ılıman kışları da hem göç eden hem ülkemizde kışlayan kuşlar açısından büyük önem taşır. Doğu Avrupa ve Batı Sibirya’da kuluçkaya yatan birçok türden yüz milyonlarca kuş her yıl güneye bazen Orta Doğu ülkelerine, bazen de Güney Afrika’ya kadar ülkemizden göç ederler.
ÇANAKKALE’NİN ORNİTOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ
Çanakkale sınırları içerisinde bulunan sulak alanlar birçok kuş türü için beslenme, dinlenme, üreme gibi faaliyetler açısından önemli habitatlardır. Su kuşları ve ötücü kuşlar da dahil birçok aktif uçuşla göçlerini gerçekleştiren tür için rotaları üzerindeki sulak alanlar yakıt istasyonları gibi işlev görürler ve bu alanlar olmadan bu türlerin göçlerini tamamlamaları mümkün değildir. Bu alanlar aynı zamanda süzülen göçmen kuşlar içinde önemli beslenme ve dinlenme noktalarını oluşturur. Çanakkale Boğazı, bazı kuş türleri barındırması, geçit bölgesi olması, bitki ve habitat çeşitliliği ile ÖDA (Önemli Doğa Alanı) kriterlerini sağlamaktadır. İlin, deniz alanlarının yanısıra iç ve kıyı sulakalanları, adalar (Gökçeada, Bozcaada, Karayer adaları) ve Kaz Dağları da kuş türleri bakımından önemli habitat çeşitliğine sahiptir. Bu alanlar, Avrupa yakası- Gelibolu yarımadasında Saroz Körfezi- Kavak Detası, Tuz gölü-Kemikli burnu, Anadolu yakasında Biga-Hoyrat Gölü-Kocaçay Deltası, Çanakkale Sarıçay Deltası, Kumkale-Akşin Deltası (Troia Milli Parkının kuzeyi), Araplar Boğazı ve Karamenderes çayı (Troia Milli Parkının güneyi) öne çıkanlardır.